Cumhurbaşkanlığı seçiminde Göksu Ortaokulunda Memur üye olarak görevlendirildim. Çok bilmediğim bir yer ama teknoloji sağ olsun, elinle koymuş gibi buluyorsun. Sandık Başkanı genç bir bayan. Tecrübesiz, biraz telaşlı. Sandıklar hazır. Oy pusulalarını, zarfları sayarak işe başlıyoruz ve saat 8 oy verme işlemi başlıyor.
7.30 da kapıya dikilen ve oy vermek için can atan bir bey açılışı yapıyor, işe gidecekmiş. Vatandaşlık görevini ihmal etmiyor. Tebrik ederiz. Bir kaç kişi daha derken artık geliyor insanlar yavaş yavaş. Kabine cep telefonu ile girmek yasak. Uyarıyoruz, genelde uyuyorlar ama 2 kişi burnumuzdan getiriyor. Neymiş, başka sandıklarda bu uygulama yokmuş, bize ne oluyormuş? Yanlışı savunma konusunda üstüne yok milletimizin. Bizlik bir durum yok kural böyle diyoruz, anlayana... Sanırım partiler bunlara bir şey vaad etmiş, bize oy ver, ispatla ve hediyeni al gibi. Yoksa bu kadar kükreyecek ne var Allah aşkına. Garip, sinirlerimi bozdu, neyse ki polis aldı götürdü. Bir tanesi kabine bile girmeden önümüzde Sayın Ekmeleddin İhsanaoğlu' nu tercih ettiğini belirtti. Beyfendi gizlilik esas deyince herkes bilsin dedi, zarfı attı, imzaladı ve gitti.
Yine de genel olarak sıkıntısız bir seçim günüydü. 266 geçerli, 1 geçersiz oy. Katılım %70 civarında. Tatilde, yaylada olan; ya da şampiyon belli diyerek sandığa gitmeyen çok insan var... 19.00 gibi adliyeye gitmek üzere bir polis, başkan ve bir üye ile benim aracımdayız. Adliye çok kalabalık, yolda sonuçları aldık ama yine de biz de görevimizi tamamlamalı, çıkan oyları teslim etmeliyiz. Nitekim de öyle oldu. İyisi ile kötüsü ile bir seçim daha bitti. Sonuç mu? Sonuç belli....
İnşallah ülkemiz için en hayırlısı olmuştur demekten başka söylenecek çok şey var ama susuyoruz...
Bu sene çok çalıştık, biraz tatili hak ettik sanırım. Eylül 1 ' e kadar bana müsade :)
